TRAFİK DE AGRESİF VE ÇABUK SİNİRLENEN BİRİYSENİZ BU KONU SİZLERİ İLGİLENDİRİYOR.

Trafikte Öfke Yönetimi

  • Zaman baskısının önüne geçmek için seyahat planı yapınız. Bu planın olası gecikmeleri içermesine özen gösteriniz.
  • Kendinizi gergin ve sinirli hissediyorsanız araç kullanmayınız.
  • Öfkelenmeye başladığınızı hissetiğinizde derin derin nefes alıp, kendinize sakin olmayı telkin ediniz. Güzel şeyler düşününüz.
  • Karşınızdaki ile empati kurunuz. Öfkelenmenin olumsuz sağlık etkilerini düşününüz.
  • Kurallara uymayı düşünmeden yaptığımız bir alışkanlık haline getiriniz.

Hoşgörü; her şeyi anlayışla karşılayarak hoş görme, müsamaha, tolerans, insanlar arası ilişkilerde orta yolu takip etme, dengeli olma, farklı olan bir şeye sabır gösterip katlanma, benimsenmeyen bir davranış ve düşünceye bile tahammül edebilme anlamlarına gelmektedir.

Bir diğer deyiş ile hoşgörü sağlıklı insan ilişkilerinin temelidir ve insanlar ile ilişki kurmanın en iyi yoludur.

Evde, trafikte, sokakta, okulda, işyerinde, kısaca insanın olduğu her yerde eğer hoşgörü yoksa orada bencillik, anlaşmazlık, güvensizlik, tartışma, kavga olumsuzluk adına her şeyi görebilmek mümkündür. Hoşgörünüzü eksik etmeyiniz. 

Araç kullanmak yaşamsal bir konudur. Bunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın ve öfkenin size zarar vermesine izin vermeyin. Diğer yol kullanıcılarına hoşgörülü davranınız. 
Trafikte hoşgörüyü geliştirebilmek için öncelikle öfke duygusu tanımlanmalıdır. 


Öfke Kontrolü ve Yönetimi

Öfke, kişinin içinde bulunduğu sıkışmışlık hissi içinde, uğradığı haksızlığa karşı verdiği duygusal tepki halidir. Aslında öfke normal şartlarda oldukça sağlıklı bir duygudur. Fakat önemli olan öfkeyi doğru şekilde, doğru kişiye, doğru miktarda, kontrollü bir şekilde ulaştırabilmektir. 

Öfke, bireyin planları, istek ve gereksinimleri engellendiğinde ve haksızlık, adaletsizlik ve kendi benliğine yönelik bir tehdit algıladığında yaşadığı en temel duygulardan biridir. Özellikle trafikte öfkemizi kontrol edemediğimiz durumlarda;
 

  • Konsantrasyonumuz bozulur.
  • Direksiyon hâkimiyetimiz azalır.
  • Dikkat dağınıklığı başlar ve muhakeme yeteneğimiz yok olur.

 

Tüm bunlar kaza riskini artıran faktörlerdir. 

Çözümü ise öfkelendiğimizde bu duygumuzu doğru şekilde yönlendirmekten geçer. 

Kişi, kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde, öfkesini kendi kontrolü altına alıp, doğru şekilde ifade edebilmesi becersine «Öfke Kontrolü» denir. 

Burada amaç; saldırganlıktan uzak şiddet içermeyen, kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermeyecek şekilde duygusunu ifade etme becerisini kazanmasıdır. 


Trafikte karşılaşılan başlıca öfke nedenleri;
 

  • Önümüzdeki araç yeşil ışık yandığında hareket etmediğinde,
  • Park etmek için hazırlandığımızda başka biri bizim park edeceğimiz yere park ettiğinde,
  • Yol yüzeyinde bozukluklar ile karşılaştığımızda, Arkadaki araç bizi yakın takip ettiğinde,
  • Trafik ışıklarına yaklaşırken ışıklar aniden değiştiğinde,
  • Önümüzdeki araç sinyal vermeden şerit veya yön değiştirdiğinde,
  • Yavaş hareket eden araçların arkasında kaldığımızda,
  • Caddenin ortasında yavaş yürüyen bir yayaya rastladığımızda,
  • Trafik sıkıştığında,
  • Yol yapım çalışması veya bakımı nedeni ile trafik yoğunluğu yaşandığında,
  • Arkamızdaki araç selektör yaptığında,
  • Kavşaklarda geçiş önceliğine uyulmadığında,
  • En sol şeridi sürekli işgal eden ve yavaş seyreden bir araca rastladığımızda,
  • Çapraz bir şekilde şerit değiştiren ve hızlı giden sürücülere, Kırmızı ışık ihlali yapan sürücülere,
  • Sık ve gereksiz korna çalan sürücülere,
  • Gece sürekli uzun farlarını yakan sürücülere,

 

Bu nedenlerin listesi rahatlıkla çoğaltılabilir. Ancak şu bir gerçektir: Tüm bunlar bizim dışımızda gerçekleşen ve değiştiremeyeceğimiz koşullardır. 

Öfkelendiğimiz durumlarda kendimizi sakinleştirmeye çalışmak en doğru seçenektir. 

Öfke hiçbir zaman saldırganlık boyutuna varmamalı, bize veya çevremize zarar verecek seviyelere ulaşmamalıdır. Öfke, kesinlikle bir problem çözme aracı değildir. 


Bunun için neler yapabiliriz:
 

  • Diğer sürücü ve yaya davranışlarını kişisel olarak algılamayınız.
  • Diğer sürücü ve yayaları kişisel olarak tanımıyorsunuz.
  • Onlar da sizi. Karşılık verip olayı kişiselleştirmeyiniz.
  • Göz temasından kaçınınız.
  • Öfkeli insanlar her zaman haklı olduklarını düşünürler. Haklı bile olsanız, özür dilediğinizi belirten bir el işareti ile havayı yumuşatınız.
  • Yanlışlıkla haksızlık yaptığınızda amacınızın bu olmadığını gösteren bir işarette bulununuz.
  • Yakın takip edildiğinizde aracınızı hızlandırmayınız. Güvenli bir şekilde şerit değiştirin ve yol veriniz.
  • Yollarda dalgın, dikkati dağınık, alkollü, uykusuz ve yorgun sürücülerin her zaman olabileceğini unutmayınız. Bu sürücülerin yapabilecekleri hatalara karşı hazırlıklı olunuz.